Yabancı yatırımcı Türk tahvillerinde hız kesti

2023 yerel seçimleri sonrası hızlı bir yükseliş gösteren yabancı yatırımcıların Türk tahvillerine olan ilgisi, son haftalarda ciddi bir durgunluk yaşıyor. Merkez Bankası verilerine göre, yabancı yatırımcıların tahvil piyasasındaki payı tekrar düşüş trendine girdi.

Yabancı yatırımcı Türk tahvillerinde hız kesti

Yabancı yatırımcılar, 2023 yerel seçimlerinin ardından Türk devlet tahvillerine önemli bir giriş yaptı ve beş yılın ardından bu alandaki paylarını %10’un üzerine çıkardı. Ancak Merkez Bankası'nın 20 Eylül haftası itibariyle yabancı yatırımcıların tahvil payını %10,12 olarak tespit etmesinin ardından, bu oran hızla düşmeye başladı. 18 Ekim itibariyle yabancı yatırımcıların tahvillere ilgisi geri çekilmiş ve payları %9,37 seviyesine kadar gerilemiştir.

Geçmişteki düşüşler ve faiz politikalarının etkisi

2020 başına kadar önemli tahvil oyuncuları arasında yer alan yabancı yatırımcılar, düşük faiz ve pandemi dönemi nedeniyle Türk devlet tahvillerinden çekildi. Hem düşük faiz hem de yüksek enflasyonla geçen son yıllarda yabancı yatırımcıların payı neredeyse görünmez bir seviyeye düşerek %0,54’e kadar geriledi. Seçim sonrası gelen politik değişiklikler, yabancı yatırımcıları yeniden Türk tahvillerine yönlendirdi, ancak bu hareket en çok yerel seçimlerden sonra kendini hissettirdi.

Yerel seçim sonrası artışlar hız kesti

20 Eylül itibariyle yabancı yatırımcıların tahvillerdeki payı %10 sınırını aştı. Ancak bu seviyelerde kalmak zor oldu. Verilere göre Ekim ayı itibariyle bu pay %9,37’ye kadar indi. Yatırımcıların hızlı girişini destekleyen unsurlar arasında yerel seçim sonrası ekonomi yönetiminde güven tesisi ve sıkı para politikalarının devam edeceği inancı vardı. Ancak şu sıralar yapılan tahvil ihaleleri sınırlı ilgi görüyor.

Kritik etkenler: S&P kararı ve ABD seçimleri

Yabancı yatırımcıların tahvillere yönelik ilgisinin tekrar artıp artmayacağı konusunda gözler, 1 Kasım’da S&P'nin Türkiye kredi notu değerlendirmesine ve 5 Kasım'da gerçekleşecek ABD seçimlerine çevrildi. Tahvil getirilerinde yeni bir hareket yakalamak için bu gelişmeler önemli tetikleyici faktörler olabilir. Bankacılık kaynaklarına göre, iç piyasada belirleyici olacak en büyük olay ABD’deki seçimler. Bunun yanı sıra, Merkez Bankası'nın sıkı para politikasını ne kadar sürdüreceği de yatırımcılara güven sağlayabilecek başka bir etken olarak görülüyor.

Yaklaşık 300 milyar liralık borçlanma hedefi

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı borçlanma hedefleri de durumu etkileyen önemli faktörlerden biri. Kasım ayında 119,9 milyar TL’lik borç servisine karşılık 182,2 milyar TL’lik yeni borçlanma planlanıyor. Aralık'ta ise 62,3 milyar TL'lik bir geri ödemeye karşılık, 115 milyar TL borçlanılması hedefleniyor. Yabancı yatırımcının ilgisini çekebilecek tahvil ihracı hazırlıkları da henüz beklenen düzeye ulaşmış değil.

S&P’den kredi notu artışı beklentisi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye’ye dair kredi notu değerlendirmesi merakla bekleniyor. Türkiye’nin en son mayıs ayında “B” notundan “B+”ya yükselmesi sonrası, Kasım ayındaki değerlendirmede bir kredi notu artışı daha bekleniyor. Bunun enflasyon, cari açık ve Merkez Bankası rezervlerindeki iyileşmelere dayandırılması mümkün.

Yabancı yatırımcıların önünü görebilmesi için bu gelişmelerin olumlu seyretmesi, Türk tahvil piyasasında tekrar bir canlanma yaşanmasını sağlayabilir.