Türkiye’nin OSB'leri İkiz Dönüşüm ile Geleceğe Hazırlanıyor

Sanayi Devrimi'nden bugüne kadar gelişen kentleşme ile birlikte hızla gelişen şehir yapılarının düzgün inşası hedefiyle ortaya çıkan Organize Sanayi Bölgeleri (OSB’ler), Türkiye için önemli bir üretim platformu haline geldi. İlk Organize Sanayi Bölgesi 1961 yılında Bursa’da kurulurken, bugün Türkiye genelinde 404 OSB bulunuyor. Bu OSB’ler, 81 ilde sanayileşme sürecine katkıda bulunurken, yaklaşık 2,6 milyon kişiye iş imkânı sağlıyor.

Bursa’daki ilk OSB, kurulduğu yıllarda 272 hektar bir alana sahipken günümüzde bu alan 712 hektara ulaştı. Türkiye'nin OSB'lerdeki üretim kapasitesi genişlemeye devam ediyor ve toplam OSB yüzölçümü 128 bin hektardan fazla bir alana sahip durumda. Ayrıca OSB’ler, Türkiye’nin ihracatında da kilit bir rol oynayarak sanayi üretiminin yüzde 45’inden fazlasını gerçekleştiriyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşunun 648’i OSB içerisinde üretim yapıyor.

Yenilenebilir Enerji Yatırımlarıyla Büyüme

OSB’ler, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir üretime geçiş çalışmalarında da önemli ilerlemeler kaydediyorlar. Türkiye’deki OSB’lerde toplam yenilenebilir enerji kurulu gücü 4.464 MW’a ulaşmış durumda. Bunun 4.026 MW’ı güneş enerjisi santralleri ile sağlanıyor. Yeşil enerjiye yönelik yatırımlar hız kesmeden devam ederken, OSB’ler aynı zamanda çevre dostu üretim hedeflerine ileri düzeyde katkı sağlıyor.

Yeşil ve Dijital Dönüşüme Odaklı İkiz Dönüşüm

Gelecekte sanayinin sürdürülebilir ve dijital odaklı gelişimine yön verecek olan yeşil ve dijital dönüşüm, Türkiye’nin OSB’lerinde “ikiz dönüşüm” adı altında uygulamaya geçiriliyor. Bu strateji, çevreyi koruma ve iklim değişikliği ile mücadele etme hedeflerinin yanı sıra teknoloji ve inovasyona dayalı üretim süreçlerini bir araya getiriyor. OSB'ler, bu dönüşümle daha çevreci ve daha teknolojik üretim modellerine geçiş yapıyor. Yatırımlar, yeşil enerji kaynaklarının artırılmasına ve karbon emisyonlarını düşürmeye odaklanıyor.

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK), yeşil ve dijital değişimi bir fırsat olarak değerlendirip, 67 bin sanayi işletmesine bu geçiş sürecinde rehberlik ediyor. İkiz dönüşüm sürecinin tamamlanmasıyla birlikte OSB'ler hem iç pazarda hem de uluslararası alanda rekabet avantajı kazanabilecekler. Bu dönüşüm, OSB’lerde faaliyet gösteren firmaların karbon emisyonlarını daha kolay bir şekilde azaltmalarını sağlarken, maliyetlerde büyük bir tasarruf elde edilmesine ve yeni pazar fırsatlarına ulaşmalarına olanak tanıyacak.

Teknolojiyle İç İçe Mesleki Eğitimler

OSB’ler aynı zamanda ülkemizde gençlerin mesleki gelişimine katkıda bulunuyor. Bugün itibarıyla OSB’ler içerisinde 60 binden fazla öğrenci meslek lisesi ve teknik eğitim kurumlarında uygulamalı eğitim görüyor. Bu okullar, sanayi sektörünün kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla kuruldu ve gençlerin kariyer gereksinimlerini karşılayacak pratik eğitim fırsatları sunuyor.

Sanayi ve üniversite iş birliğinin geliştirilmesi ise OSB’lerin teknokentlerle güçlü bir zemin oluşturmasını sağladı. OSB modeli, bu sayede teknoloji ve inovasyonun ülkenin dört bir yanına yayılmasına katkıda bulunuyor.

İkiz dönüşümle hızlı ilerleme kaydeden OSB’ler, sadece Türkiye’nin gelecekteki sanayi altyapısını güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda küresel standartlarda üretim ve çevreye duyarlı sanayi modellerine geçiş yaparak sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de ulaşmayı hedefliyor.