TMD Başkanı Yılmaz: Madencilikte Bağımsız Denetim Standardı Şart
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Yılmaz, madencilikte yaşanan kazaların önüne geçmek için bağımsız denetim kuruluşlarının kurulmasının stratejik önem taşıdığını vurguladı.
Ankara'da basın mensuplarıyla bir araya gelen Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Yılmaz, madencilik sektöründe bağımsız denetim kuruluşlarının işleyişine dair önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, bu bağımsız denetim kuruluşlarının uluslararası standartlarda olması ve en az 40 yıl tecrübesi olan uzmanlardan oluşması gerektiğine dikkat çekti. ABD, Kanada, Avustralya, Çin ve Rusya gibi ülkelerin madencilikte uyguladığı bu standartların Türkiye'de de uygulanmasının şart olduğuna işaret etti.
"Bağımsız denetim, en önemli faktör"
Yılmaz, bir maden sahasında herhangi bir sorun tespit edildiğinde bağımsız denetim ekiplerinin hazırlayacağı tarafsız raporların büyük önem taşıdığını belirtti. "Bağımsız heyetin hazırlayacağı rapor hemen bakanlığa iletilecek ve rapor doğrultusunda harekete geçilecek. Bu raporlar olumsuzlukları ortaya koyarken kamuoyuyla da paylaşılmalı ve madencilik şirketlerinden eksiklikleri gidermeleri talep edilmeli," dedi. Sözlerine devam ederek, bağımsız denetimlerin madenciliğin standardizasyonu açısından son derece kritik olduğunu, amacın madencileri zor durumda bırakmak değil, olası felaketleri önlemek olduğunu ekledi.
Türkiye'de madencilik sektöründeki kazaların ardından genellikle "tüm madenleri kapatalım" şeklinde duygusal tepkilerin verildiğini belirten Yılmaz, bunun yerine bağımsız denetime dayalı, rasyonel bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini ifade etti.
"Madencilikte ihracatı 15 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz"
Yılmaz, Türkiye'deki kömür rezervlerine de değinerek "22 milyar ton kömürümüz var, bunun yarısını üretilebilir durumda. 10 milyar ton kömür çıkarmamız lazım, ama bunu doğayla dost ve insanlarla barışık bir şekilde yapmalıyız," diyerek çevreci madenciliğin önemini vurguladı. Aynı zamanda, madencilik sektöründe ihracat hedefinin 15 milyar dolara çıkarılmasını öngördüklerini belirtti. Ancak mevcut mevzuat engelleri, çevre endişeleri ve sektörle ilgili güven sorunları nedeniyle bu hedefe ulaşmanın zor olduğunu söyledi.
Türkiye'nin ormanlık alanlarının sadece binde 3'ünün madencilik faaliyetleri için kullanıldığını ifade eden Yılmaz, "Mevzuat engelleri devam ederse, ihracat gelirinde ancak 4-5 milyar dolar seviyesine ulaşabiliriz" dedi.
Madencilikte izlenebilirlik sorunu: Kodlama sistemi tam uygulanamıyor
Yılmaz ayrıca, madencilikte üretilen cevherlerin nihai kullanım alanlarının yeterince izlenemediğine dikkat çekti. "Biz madeni üretiyoruz, nerede kullanıldığını tam olarak takip edemiyoruz. Arabaya dönüştüğü zaman sadece arabanın tamamını dikkate alıyoruz, ama arabanın içinde kullanılan pek çok parça madenden üretiliyor. Ülkemizde demir, krom gibi pek çok maden çıkarılmayı bekliyor, ancak biz halen ürettiğimizin iki katı demir cevheri ithal ediyoruz" diyerek madencilik sektöründe izlenebilirlik sorununu ortaya koydu. Yılmaz, demir, krom, çelik, kurşun ve bakır gibi madenlerin savunma sanayi açısından kritik önem taşıdığını ve bu madenlerin yerli üretimle desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.