Ticari Kartlarda Takip %67 Arttı: Sıkı Para Politikasının Etkileri
Türkiye'de sıkı para politikası ve yükselen faizler, sektörlerin kredi büyümesini reel olarak daralttı. BDDK verileri, çoğu sektörde kredilerin reel olarak küçüldüğünü, ancak takipteki kredi kartı borçlarının çift haneli artış gösterdiğini ortaya koydu.
Türkiye ekonomisinde son dönemde uygulanan sıkı para politikası ve yükselen faiz oranları, reel sektör üzerinde ciddi etkiler yaratmaya devam ediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) yayımladığı Fintürk verileri, bu etkilerin sektörel bazda nasıl hissedildiğini gözler önüne serdi.
Verilere göre, yılın ilk yarısında seçilmiş sektörlerin çoğunda krediler reel olarak daralma yaşarken, takipteki kredi kartı borçlarında ise dikkat çekici bir artış gözlemlendi. Özellikle ticari kartlarda takipteki alacaklar, geçen yılın aynı dönemine kıyasla reel olarak %66,85 gibi çarpıcı bir oranda yükseldi.
Bu durum, işletmelerin artan maliyetler ve daralan talep karşısında finansal zorluklarla karşı karşıya kaldığının açık bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Ekonomi uzmanları, bu trendin devam etmesi halinde bazı sektörlerde daha ciddi likidite sorunlarının ortaya çıkabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Sektörel bazda incelendiğinde, en yüksek kredi stokuna sahip olan toptan ticaret ve komisyonculuk sektörü, 941,93 milyar TL ile ilk sırada yer alıyor. Bu sektörü 852,16 milyar TL ile inşaat ve 779,36 milyar TL ile enerji sektörleri takip ediyor. Ancak, kredi büyüklüğüne rağmen bu sektörlerin çoğu reel kredi daralması yaşıyor.
Örneğin, inşaat sektöründe yılın ilk yarısında krediler reel olarak %10,13 daraldı. Bu durum, sektörün yaşadığı zorlukların bir yansıması olarak görülüyor. Benzer şekilde, turizm sektörü de ciddi bir kredi daralması ile karşı karşıya kaldı. Yıllık bazda %24,76'lık reel kredi daralması, turizm sektörünün finansmana erişimde yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor.
Öte yandan, bazı sektörler bu zorlu koşullarda dahi kredi büyümesi gerçekleştirmeyi başardı. Örneğin, finansal kuruluşlar sektörü, ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre reel olarak %37,45'lik bir kredi artışı kaydetti. Bu durum, finansal sektörün diğer sektörlere kıyasla daha dirençli olduğunu gösteriyor.
Takipteki alacaklar konusunda ise sektörler arasında farklı performanslar gözlemlendi. Enerji ve denizcilik sektörleri, takipteki alacaklarını azaltmada en başarılı sektörler olarak öne çıktı. Enerji sektöründe takipteki alacaklar yıllık bazda reel olarak %51,35 azalırken, denizcilik sektöründe bu oran %41,08 olarak gerçekleşti.
Ancak, gıda ve tekstil gibi temel sektörlerde takipteki alacakların artış göstermesi, ekonominin genelinde yaşanan zorlukların bir diğer göstergesi olarak değerlendiriliyor. Gıda sektöründe takipteki alacaklar yıllık bazda reel olarak %70,71 artarken, tekstil sektöründe bu artış %0,81 olarak gerçekleşti.
Ekonomistler, bu verilerin Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu zorlukları net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtiyor. Sıkı para politikasının reel sektör üzerindeki etkilerinin önümüzdeki dönemde de devam edeceği öngörülüyor. Bu bağlamda, politika yapıcıların sektörel bazda destekleyici önlemler alması gerektiği vurgulanıyor.
BDDK'nın yayımladığı bu veriler, Türkiye ekonomisinin sektörel dinamiklerini ve kredi piyasasının mevcut durumunu anlamak açısından kritik önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde bu trendlerin nasıl şekilleneceği, ekonominin genel gidişatı açısından belirleyici olacak.