Son yaban öküzü 1627'de Polonya'da ölmüştü, İskoçya Taurosları doğaya salıyor
Nesli tükenen yaban öküzleri, İskoçya'da tauroslarla geri dönüyor. İskoçya, 400 yıl önce yok olan yaban öküzlerinin ekolojik boşluğunu doldurmak için taurosları doğaya salıyor.
İskoçya, yüzyıllar önce nesli tükenen yaban öküzlerinin bıraktığı boşluğu doldurmak için benzersiz bir projeye imza atıyor. Avrupa'nın bir zamanlar en büyük otoburlarından olan yaban öküzleri, 17. yüzyılda tamamen yok olmuştu. Şimdi ise, onların genetik mirasını taşıyan "tauroslar" Kuzey İskoçya'da yeniden doğaya salınıyor.
Yaban Öküzlerinin Mirası ve Yok Oluşu
Yaban öküzleri, Avrupa ekosisteminde hayati bir rol oynuyordu. Geniş otlak alanları koruyarak, çeşitli bitki ve hayvan türlerinin gelişmesine olanak sağlıyorlardı. Ancak avlanma ve habitat kaybı, bu görkemli hayvanların yok olmasına yol açtı. Son yaban öküzü, 1627'de Polonya'da öldü ve Avrupa'nın doğal dengesi bozuldu.
Yaban öküzlerinin yokluğunda, onların ekolojik rolünü üstlenebilecek bir tür arayışı başladı. İşte bu noktada "tauroslar" devreye giriyor. Genetik olarak yaban öküzlerine en yakın tür olan tauroslar, Rewilding Europe ve Taurus Vakfı'nın yürüttüğü Tauros Programı kapsamında geri melezleme yoluyla elde edildi. Bu program, eski Avrupa sığır ırklarını kullanarak, fiziksel ve davranışsal olarak yaban öküzlerine benzeyen bir tür yaratmayı başardı.
İskoçya'da Yeni Bir Başlangıç
Trees for Life adlı hayır kurumu, taurosları Kuzey İskoçya'daki 4.000 hektarlık Dundreggan arazisine salarak, ilk Britanya sürüsünü oluşturmayı hedefliyor. Bu proje, sadece biyolojik çeşitliliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda ekoturizmi de teşvik etmeyi amaçlıyor.
Ekolojik Faydalar
Tauroslar, tıpkı ataları gibi geniş alanları otlayarak ormanlaşmayı engelleyecek ve böylece bitki ve hayvan türleri için daha çeşitli yaşam alanları yaratacak. Ayrıca, "boğa çukurları" olarak bilinen toprak oyukları oluşturarak, böcekler ve bitkiler için mikro habitatlar sağlayacaklar.
Doğanın Yeniden Canlanması
Taurosların doğaya salınması, insan müdahalesiyle bozulan doğanın nasıl yeniden dengelenebileceğinin çarpıcı bir örneği olacak. Bu proje, aynı zamanda ziyaretçilere vahşi bir hayvanı doğal ortamında gözlemleme fırsatı sunarak, doğa ve biyolojik çeşitliliğin korunmasının önemini vurgulamayı hedefliyor.