Prof. Dr. Selva Demiralp, 2025'in en büyük ekonomik riskini açıkladı
Türkiye ekonomisi, son yıllarda yaşanan dalgalanmaların ardından kritik bir dönemeçte bulunuyor. 2025 yılına yaklaşırken, ekonomi uzmanları ülkenin karşılaşabileceği riskleri ve fırsatları değerlendiriyor.
Prof. Dr. Selva Demiralp'in Paranın Yönü dergisindeki öngörüleri ışığında, Türkiye'nin ekonomik geleceğine dair kapsamlı bir analiz sunuyoruz.
Enflasyonla Mücadele ve Para Politikası
Türkiye'nin ekonomi politikasında son dönemde yaşanan değişimler, özellikle enflasyonla mücadele konusunda dikkat çekiyor. Prof. Dr. Selva Demiralp, bu konuda şu önemli noktalara değiniyor:
- Mayıs 2023 genel seçimlerinden sonra uygulanan sıkı para politikası, enflasyonla mücadelede yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
- Politika faizinde toplam 4 bin 150 baz puanlık artış yapılarak %50 seviyesine ulaşıldı.
- Ekim 2023'te açıklanan son verilere göre, yıllık enflasyon %50'nin altına geriledi ve reel faiz 3 yıl aradan sonra pozitif bölgeye geçti.
Ancak, aylık bazda açıklanan enflasyon verileri hala endişe verici seviyelerde. Bu durum, Merkez Bankası'nın faiz indirimi konusundaki beklentileri öteleyen bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
2025'in En Büyük Ekonomik Riski
Prof. Dr. Demiralp, 2025 yılı için en önemli ekonomik riski şöyle tanımlıyor:
"2025 yılındaki en önemli risk, büyümede yaşanacak yavaşlamayla para politikasının daha erken ve daha hızlı gevşemeye zorlanması olacaktır."
Bu risk, Türkiye'nin enflasyonla mücadele ve ekonomik büyüme arasında hassas bir denge kurma ihtiyacını ortaya koyuyor. Demiralp, faiz indirimi için ideal takvimin 2025 yılı ilk çeyreğinin sonlarından daha erken olmaması gerektiğini vurguluyor.
Para Politikasının Artıları ve Eksileri
Prof. Dr. Demiralp, mevcut para politikasını değerlendirirken şu noktalara dikkat çekiyor.
Olumlu Yönler:
- Ortodoks politikalara geçiş ve sıkı para politikası ile enflasyonla mücadele
- TCMB'nin iletişimde attığı önemli adımlar
- Sektörel enflasyon beklentilerine ait verinin kamuya açılması
- Para politikasında atılacak adımlarda aktif iletişim kullanılması
Eleştirilen Yönler:
- Seçim sonrası önden yüklemeli faiz artışlarının yapılmaması
- Enflasyonla mücadelenin ağır bedelinin vurgulanmaması
- "Büyümeden ödün vermeden dezenflasyon sağlanabilir" söyleminin kredibiliteyi zayıflatması
- Yerel seçim öncesi uygulanan seçim ekonomisine karşı TCMB'nin yeterince güçlü duramaması
2025 Ekonomik Beklentileri
Prof. Dr. Demiralp, 2025 yılı için ekonomik beklentilerini şöyle sıralıyor:
- Enflasyondaki düşüşün "çıplak gözle" hissedilebilir hale gelmesi
- Beklentilerin olumlu yönde değişmesi
- Para politikasının gevşemeye başlamasıyla enflasyonun 20'li rakamlarda atalet kazanma riski
- Uzun vadeli üretim kapasitesini artıracak adımların eksikliği nedeniyle sürdürülebilir büyümenin zorlaşması
Dar Gelirlilerin Alım Gücünü Artırma Stratejileri
Demiralp, dar gelirlilerin alım gücünü artırmak için şu önerilerde bulunuyor:
- Beklenen enflasyona göre maaş artışı yapmak yerine, iş gücü üretkenliğini artıracak politikalara odaklanılması
- Eğitim ve beceri geliştirme programlarının desteklenmesi
- İnovasyon ve teknoloji alanlarında yatırımların artırılması
- KOBİ'lerin desteklenmesi ve rekabet gücünün artırılması
Türkiye ekonomisinin 2025 yılında karşılaşacağı en büyük zorluk, enflasyonla mücadele ve ekonomik büyüme arasındaki dengeyi korumak olacak. Prof. Dr. Selva Demiralp'in analizleri, politika yapıcıların dikkatli ve stratejik kararlar alması gerektiğini vurguluyor. Ekonominin yeniden yapılandırılması ve uzun vadeli sürdürülebilir büyümenin sağlanması için kapsamlı reformların hayata geçirilmesi kritik önem taşıyor.