Nükleer Yakıt Fiyatlarındaki Artış: Batı'nın Enerji Güvenliği Sınavı

Nükleer enerji sektörü, son iki yılda beklenmedik bir fiyat artışıyla karşı karşıya kaldı. Özellikle nükleer yakıt üretiminin kritik aşamalarından olan dönüşüm ve zenginleştirme süreçlerindeki fiyatlar, ham uranyum fiyatlarını bile geride bırakarak rekor seviyelere ulaştı.

Nükleer Yakıt Fiyatlarındaki Artış: Batı'nın Enerji Güvenliği Sınavı

Bu artışın temelinde, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası Batı dünyasında oluşan arz darboğazları yatıyor. Rusya, küresel uranyum dönüşüm kapasitesinin %22'sini ve zenginleştirme kapasitesinin %44'ünü elinde bulunduruyor. ABD'nin Rus uranyumuna getirdiği kısıtlamalar, bu kritik kapasitenin bir kısmını devre dışı bırakırken, alternatif kaynaklar yetersiz kalıyor.

Verilere göre, zenginleştirilmiş uranyum fiyatı 2022 başından bu yana üç kattan fazla artarak SWU başına 176 dolara ulaştı. Uranyum hekzaflorür fiyatı ise dört kat artarak kilogram başına 68 dolara çıktı. Bu artışlar, nükleer enerjinin yeniden canlanmasıyla artan talebin de etkisiyle gerçekleşti.

ABD hükümeti, Çin'den gelen uranyum ithalatlarını yakından izliyor. Mayıs ayında yaşanan rekor seviyedeki ihracatlar, Rus malzemelerinin Çin üzerinden dolaylı olarak ithal edilip edilmediği konusunda endişelere yol açtı.

Batı dünyasında yeni dönüşüm tesislerine yatırım yapılmaması, sektör için büyük bir risk oluşturuyor. Fransa'nın Orano ve Britanya-Hollanda-Almanya ortaklığındaki Urenco gibi şirketler zenginleştirme kapasitelerini artırma sözü verse de, yeni dönüşüm tesisleri için somut adımlar atılmış değil.

Orano CEO'su Nicolas Maes, dönüşüm ve zenginleştirme yatırımlarının şirketler için devasa maliyetler gerektirdiğini belirtti. Örneğin, Fransa'nın güneyindeki zenginleştirme kapasitesini %30 artırmanın maliyeti 1,7 milyar euro civarında.

Bu gelişmeler, nükleer enerji sektörünün geleceği ve Batı'nın enerji güvenliği açısından kritik sorular ortaya çıkarıyor. Mevcut reaktörlerin ömrünü uzatma ve yeni reaktörlerin inşası için gerekli yakıt talebini karşılayacak kapasitenin oluşturulması, önümüzdeki yılların en önemli enerji politikası konularından biri olacak gibi görünüyor.

En Son Güncel Haberler