KKTC'de gayrimenkul krizi: Rum baskısı ve yasal düzenlemeler sektörü zora soktu
KKTC’de yaşanan gayrimenkul sorunları son dönemde daha da karmaşık bir hale gelmeye başladı. Rum kesimi, KKTC’de gayrimenkul alımlarını baskı altına alarak ve zaman zaman emlak hizmeti veren kişileri tutuklayarak Kuzey Kıbrıs’taki yatırımları hedef alıyor.
En son olaylardan biri, Türk ve İsrail vatandaşı Simon Aykut’un, Rumlara ait malları sattığı iddiasıyla tutuklanması oldu.
Bu gelişmeler KKTC’de gayrimenkul sektörüne yönelik bir kaos yaratma çabasını gösterirken, bu sektörün KKTC ekonomisine sağladığı katkı oldukça önemli. Müteahhitler Birliği, gayrimenkul sektörünün ülke ekonomisinin %12’sini oluşturduğunu, özellikle yabancı yatırımcıların ekonomiye doğrudan döviz kazandırdığını vurguluyor.
Yabancı yatırımcılara satılan mülklerin önemli bir kısmını Avrupalılar, İngilizler ve Amerikalılar oluştururken, Türk vatandaşları bu alanda başı çekiyor. Ancak, KKTC’de yapılan yasal düzenlemeler bu satışları sınırlamayı hedefliyor. Yabancılara satılabilecek taşınmaz miktarı ülke topraklarının %3’ü ile sınırlandırılmış durumda. Son çıkan yasa, bir Türk vatandaşının KKTC’de en fazla üç taşınmaza sahip olmasına, diğer ülke vatandaşlarının ise sadece bir taşınmaz almasına izin veriyor. Üstelik bu yasa geriye dönük uygulanacak, yani fazla taşınmaza sahip olan yabancılar 2026’ya kadar bu mülkleri elden çıkarmak zorunda kalacaklar. Bu durum, konut ve taşınmaz fiyatlarında düşüşe neden olabilir ve müteahhitleri zor durumda bırakabilir. Müteahhitlerin en büyük taleplerinden biri ise yasanın geriye dönük uygulanmaması yönünde.
KKTC’de gayrimenkul sektörü, bir yandan ekonomik katkı sağlarken, diğer yandan Rum kesiminin baskıları ve yasal düzenlemelerle mücadele etmek zorunda.