Döviz Kuru ve İhracat: Gerçekler ve Yanılgılar

Döviz kurunun ihracat üzerindeki etkisi sanıldığı kadar büyük değil. Uzun vadede ihracatın belirleyicisi, ne ürettiğiniz ve hedef ülkelerin ekonomik performansıdır. TL’nin aşırı değer kaybetmesi, üretim maliyetlerini artırarak ihracatı olumsuz etkiliyor.

Döviz Kuru ve İhracat: Gerçekler ve Yanılgılar

Düşük enflasyon, kalıcı ihracat artışı için daha değerli bir kaldıraçtır.

Geçtiğimiz günlerde önemli bir sivil toplum örgütünün başkanı, döviz kurunun enflasyon kadar yükselmediğini ve TL’deki değerlenmenin ihracatı olumsuz etkilediğini belirtti. Ancak ihracat camiasında bu tür dogmaların yaygın olması, yanlış bilgilerin doğrulardan daha yüksek sesle dile getirilmesine neden oluyor.

İhracatın Belirleyicileri

Uzun vadede ihracatın en önemli belirleyicisi, ülke olarak ne ürettiğinizdir. Hammadde mi, nihai ürün mü? Düşük teknoloji mi, yüksek teknoloji mi? Kolaylıkla başka tedarikçilerle ikame edilebilecek ürünler mi, yoksa sadece sizin tarafınızdan üretilen ürünler mi? Eğer cevaplar bu sorulardaki ilk seçenekler ise, rüzgarın sizi götürdüğü yere gidersiniz. Cevaplarınız ikinci seçenekler ise, rüzgara karşı da gidebilirsiniz.

Daha kısa vadede, ülke ihracatını belirleyen en önemli faktör, müşterilerinizin ekonomik performansıdır. Hedef ülkelerin ekonomik büyümeleri zayıfsa, sizden yaptıkları ithalat da zayıf seyreder. Büyüme hızları arttıkça ihracatınız artar. Türkiye’de dış ticaret tahminleri, ihracat yaptığımız ülkelerin büyüme beklentilerine dayandırılarak yapılır. Merkez Bankası, Hazine ve Ticaret Bakanlığı tahminlerindeki en büyük katsayı, hedef pazar büyümesindedir.

İhracat İklimi Endeksi

İstanbul Sanayi Odası’nın yayımladığı ihracat iklimi endeksi, Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkelerin PMI endekslerinin ağırlıklandırılmış ortalaması ile hesaplanır. Endeksin 50’nin üzerinde olması, ihracat yaptığımız ülkelerde sanayi performansının arttığına ve dolayısıyla talebin de artacağına işaret ederken, 50’nin altında olması, dış talepte daralmaya işaret eder. İhracat iklimi endeksi ile ihracatımız arasında doğru yönlü ve güçlü bir ilişki vardır. Ancak, endeksi dolar bazında ihracatla karşılaştırmak yerine, ihracat miktarı ile kıyaslamak daha doğrudur.

Döviz Kuru ve Enflasyon

Döviz kurunun enflasyon kadar yükselmediği iddiasına gelince, 2020 başından bu yana dolar kuru ve TÜİK enflasyonuna bakıldığında, kurdaki yükselişin enflasyonun altında kalmadığı görülüyor. Ancak, bu çalışmayı 2022’den başlatırsak, dolar kuru her ay TÜİK enflasyonu kadar yükselseydi bugün 45 TL olurdu. TL’nin uzun vadede reel olarak aşırı değer kaybettiği görülüyor.

İhracat ve Kur İlişkisi

“İhracat artışı için döviz kuru yükselmeli” diyenler, düşük enflasyonun kalıcı ihracat artışı için hem döviz kurundan hem de devletin verdiği tüm ihracat desteklerinden daha değerli bir kaldıraç olduğunu fark etmeliler. Yüksek kur isteyenler, kur artışının getirdiği sözde avantajın, üretim maliyetlerinin de yükselmesi nedeniyle kısa sürede yok olduğunu defalarca tecrübe ettikleri halde bunu dile getirmeye devam ediyorlar. Üretim maliyetlerini nasıl aşağı çekeriz? Türkiye’de üretim maliyetlerini düşürmek için, sanayide ve işyerlerinde kullanılan elektrik birim fiyatının konutların yarısı kadar olması gerekirken, neden iki katı olduğunu sorgulamalıyız.

İhracat-Kur Sorunu

İhracat yaptığımız ülkelerde büyüme daha güçlü olsaydı, ihracatımız böyle mi olurdu? Elbette hayır. Bu nedenle, ihracat performansını değerlendirirken, döviz kuru kadar diğer ekonomik faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekiyor.