AMD Hisseleri %33 artış potansiyeliyle yükselişe hazırlanıyor: 29 Ekim'de neler olacak?

AMD'nin hisse senedi fiyatı son dönemde dalgalı bir seyir izledi ve özellikle Ağustos ayında 121,80 dolara kadar gerilemesine rağmen, hızla toparlanarak şu anki 170 dolar seviyesine ulaştı. Bu toparlanma, şirketin hisselerinde bir süredir beklenen bir yükselişi işaret etse de, yatırımcılar için hala önemli bazı belirsizlikler mevcut. AMD’nin hisse senedi, 2020’deki en düşük seviyesinden bu yana yüzde 208’den fazla artış gösterdi, ancak bu performans, genel teknoloji ve yarı iletken sektöründeki bazı diğer büyük oyuncularla kıyaslandığında görece sönük kaldı.

Bu yıl AMD hisseleri yüzde 26’nın üzerinde değer kazanmış olsa da, yarı iletken endüstrisini izleyen iki büyük endeks olan VanEck Semiconductor ETF (SMH) ve iShares Semiconductor ETF (SOXX), sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 28 oranında yükseldi. Bu fark, AMD’nin sektördeki rakipleri ile karşılaştırıldığında neden daha düşük bir performans gösterdiğini düşündürürken, yatırımcıların gözlerini üzerine çeviren başka bir dev, Nvidia, yüzde 160’tan fazla değer kazanarak 2,6 trilyon dolarlık bir piyasa değerine ulaşmış durumda. Nvidia’nın yapay zeka odaklı çözümleri, şirketin hisse senedine olan talebi artırırken, AMD bu alanda biraz daha geri planda kalmış gibi görünüyor.

AMD'nin performansını etkileyen faktörlerin başında, şirketin büyük bir kısmını oluşturan PC sektöründeki zayıf toparlanma süreci geliyor. Pandemi sonrası dönemde bilgisayar talebinde düşüşler yaşanırken, özellikle dizüstü bilgisayar satışlarındaki azalma, AMD’nin büyüme hızını etkiledi. Bunun yanı sıra, yapay zeka devrimiyle birlikte Nvidia gibi şirketler bu teknolojiyi entegre eden güçlü grafik işlemcileriyle dikkat çekerken, AMD yapay zeka konusunda rakiplerinin bir adım gerisinde kalmış durumda. Bu da yatırımcıların, AMD’nin Nvidia ve diğer büyük oyuncularla ne zaman ve nasıl rekabet edeceği konusunda meraklanmalarına neden oluyor.

Ancak, AMD’nin bu zorlu dönemde bile umut vadeden bazı avantajları bulunuyor. Bunların başında, Intel’in yaşadığı zorluklar geliyor. Intel, son yıllarda çeşitli teknik ve üretim sorunlarıyla karşı karşıya kaldı ve bu da pazar payını kaybetmesine yol açtı. AMD ise Intel’in bu sıkıntılarından faydalanarak kendi işlemci ve grafik kartlarıyla daha fazla pazar payı kazanabilir. Özellikle veri merkezi çözümleri ve sunucu pazarındaki güçlenme, AMD’nin gelecekte daha rekabetçi bir pozisyon almasına olanak tanıyabilir.

Yatırımcıların gözlerini diktiği bir diğer önemli tarih ise 29 Ekim. Bu tarihte açıklanacak olan mali sonuçlar ve yapay zeka teknolojilerine yönelik yeni adımlar, AMD’nin gelecekteki performansına ışık tutacak. Şirketin, rakiplerine kıyasla ne kadar hızlı bir şekilde toparlanabileceği ve pazardaki konumunu güçlendirebileceği, yatırımcılar için büyük bir merak konusu. Eğer AMD yapay zeka alanında büyük bir atılım yaparsa, hisse senedinde önemli bir artış gözlemlenebilir.

AMD’nin uzun vadede başarılı olabilmesi için PC pazarındaki toparlanmanın hızlanması, yapay zeka çözümlerine daha fazla odaklanması ve Intel’in zayıflıklarından maksimum düzeyde faydalanması gerekiyor. Özellikle veri merkezi çözümleri ve yapay zeka alanındaki gelişmeler, AMD’nin gelecekteki büyümesi için kritik öneme sahip. Bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, AMD hisse senedinin önümüzdeki dönemde yüzde 33 oranında bir artış kaydetmesi mümkün olabilir. Ancak 29 Ekim’deki mali açıklamalar, bu tahminin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda belirleyici bir rol oynayacak.